Posts tagged ‘Kurum kültürü’

Koçluk Kültürü Anket Çalışması 2- Güven

Kurumunuz Ne Kadar Sağlıklı?

Kurumların da bireyler gibi olduğunu biliyoruz. Doğum öncesi sancılar, kendi ayaklarının üzerinde durmadan önceki tay tay dönemleri, sonrasındaki çocuk iyimserliği, ergenlik heyecanı ve devam eden olgunluk dönemi… Hangi kurum hangi aşamada ne kadar kalır ya da bir sonraki adımı atabilir mi sorularının yanıtındaki gizli öznenin “sağlık” olduğunu düşünüyorum. Kurum ne kadar formda ise o ölçüde büyüyecek, var olma nedenini gerçekleştirmek adına “değer” yaratabilecektir.

Kurumun ne kadar sağlıklı olduğunu anlamak için hissedilen “güven” etkili bir başlangıç olacaktır. “Güven” sözcüğüne biraz daha yakından baktığımızda çalışanlar arasındaki güveni, yöneticiler ve çalışanlar arasındaki güveni, çalışanlar ve müşteriler arasındaki güveni görüyoruz.

Geçtiğimiz günlerde tamamladığımız Koçluk Kültürü Anket Çalışmasında merak ettiğimiz güven sorularını 189 katılımcıya yönelttiğimizde aldığımız yanıtlar şöyle oldu:

-Ankete katılanların sadece yarısı zor bir durum söz konusu olduğunda bağlı çalıştığı yöneticisinin kendi yanında olacağını düşünüyor.

-Katılımcıların sadece %37’si güveni sağlamak adına “gerbildirim” süreçlerinin kendi kurumunda etkili çalıştığını düşünüyor.

-Katılımcıların tamamı ise koçluk kültürüne sahip bir kurumda çalışmanın işe bağlılıklarını olumlu yönde etkileyeceği yönünde görüş birliğine sahip.

Soru: Sizin kurumununuz yöneticiye duyulan güven konusunda ortalamayı nasıl etkiliyor?

Soru: Sizin kurumunuzda geribildirim süreçleri nasıl algılanıyor? Profesyonel/ kişisel gelişim için keyifli ve çok yönlü bir süreç olarak mı, yoksa tek taraflı fırça tadında güç gösterileri olarak mı?

Soru: Çalışanlarınızın işe bağlılıklarının artması Sizin için ne anlam ifade ediyor?

İyi haber: Tüm bu soruların yanıtlarını farklı bakış açılarıyla keşfetmek ve uygulama adımlarını tanımlamak adına koçluk süreciyle alınacak çok yol var:-)

 

Mart 22, 2012 at 6:00 pm Yorum bırakın

Kurumlarda Koçluk Kültürü Anket Çalışması 1

Çalışanlar arasında güven olduğunda  motivasyonun, işe bağlılığın, mutlu müşteri hikayelerinin, yüksek iş sonuçlarının devamında geldiğini, insan gücünü kurumların en değerli varlığı olarak tanımladığımızdan bu güne çok iyi biliyoruz. Peki bu bilgi gerçek hayatta ne ölçüde yaşıyor?

189 kişinin katıldığı kurumlarda koçluk kültürünü biraz daha iyi tanımlayabilmek amacıyla düzenlediğimiz anket ile bu sorunun yanıtını aradık. Kurum içerisinde çalışanlar arasında yüksek düzeyde güven olduğunu düşünüyorum sorusunda katılımcıların % 38’inin olumlu yanıt verdi.

Bu oran Sizce nasıl? Bu oranı yükseltmek için Sizce neler yapılabilir?

 

Mart 15, 2012 at 10:13 am Yorum bırakın

Koçluk Kültürüne Hazır mısınız?

Bir kurum düşünün hiyerarşik ilişkiden bağımsız herkes birbirine geribildirim verebiliyor. Geribildirimi olumlu, yapıcı bir diyalog olarak tanımlıyoruz buarada. Müdürün çalışanına “Bundan sonra müşterinin sözünü kesme, tamam mı?” demesi geribildirim sayılmıyor, bu saptama olsa olsa profesyonelce haddini bildirme/ fırça kontenjanını doldurabilir o kadar. Geribildirim derken sade, sakin, içten, güçlü bir açık uçlu soru ile başlayan diyalogtan söz ediyoruz. “Sence bugünkü görüşme nasıldı?” benzeri bir soru çalışanın değerlendirmesinin alınacağı etkili bir başlangıç olabilir. Koçluk kültüründe geribildirim dediğimizde iki tarafın birbirini “iyi” dinlediği ve eylem adımlarını, B Planlarını paylaştıkları bir süreçten bahsediyoruz. Yöneticinin koçluk eğitimi sonrasında neredeyse ezberlediği açılış sorusundan sonra “bence…” diye başlayan tavsiyeleri de geribildirim olamıyor maalesef. “Bence müşterinin sözünü kesmemelisin.”, “Bence zamanını daha iyi kullanabilirsin.” gibi tavsiye cümleleri koçluk kültüründe geçer not alamıyor.

İki tarafın özellikle koçluk alan tarafın daha çok konuşabilmesi, duygularını, motivasyon kaynaklarını paylaşabilmesi geribildirimin sihri…  Ya da shirli iksir “koçun” ne ölçüde dinleme cesaretine ve sabrına sahip olduğu… Bu sabır ve cesaretin geridönüşü de paha biçilemeyecek kadar değerli olacaktır.

Peki bu ideal geribildirim sürecini, koçluk kültürüne taşıdığımızda, ilk cümledeki “hiyerarşiden bağımsız” ifadesi ne kadar ütopik bir temenni olarak kalır bilemiyoruz. Ancak inanıyoruz ki, çalışanın da yöneticisine geribildirim  verebildiği bir kurumda güven, işbirliği, yaratıcılık ve keyif müthiş olacaktır. Çalışanın yöneticisine geribildirim verebilmesi dar bir tanımla ona gerçekten güvendiğini gösterir, daha geniş bir perspektifte ise kuruma duyulan güvenin yansıması olacaktır. Yöneticisine içtenlikle gerbildirim verebilen, bunun için cesaretlendirilen bir çalışan hiç bir zaman kendisini görev tanımları ile sınırlamayacak, tüm potansiyelini müthiş bir keyif ve enerjiyle işe ve çevresine yansıtacaktır.

Son soru: Çalışanların yöneticilere geribildirim vermesi için neler yapıyorsunuz?

Mine Kobal Ok

Şubat 20, 2012 at 4:18 pm Yorum bırakın


Yeni gönderimlerden haberdar olmak için e-posta adresiniz

Diğer 86 aboneye katılın