Posts tagged ‘İnsan Kaynakları’

İnsan Kaynaklarındaki İnsanı Keşfetmek

Kendi kendimize sıkça sorduğumuz “Neden çalışıyoruz?” sorusuna verebileceğimiz olası yanıtlarımız arasında bu cümlelerin olduğunu düşünüyorum.

-Mecburum, ev taksidim, okul taksidim var.

-Çalışmayıp ne yapılır bilmiyorum ki?

-Bu kadar yıldır yaptığım/ bildiğim iş bu, yeni bir şeyler öğrenmek artık çok zor.

-Yaptığım işi gerçekten seviyorum.

Şu anda dünya sürekli bir değişim sürecinin içersinde. Bu şu anlama gelmiyor, endüstriyel dönemden bilgi dönemine dijital döneme geçeceğiz ve yeni bir dünya olacak. Değişim sürekli olmaya devam edecek, hep yeni oyun kurallarını öğrenmek, uygulamak ve hatta keyif alarak uygulamak durumunda olacağız, aksi takdirde saha içerisinde yer almak pek de mümkün olmayacak. Ekonomik krizler ve zorlu rekabet arenalarında çok iyi ezberlediğimiz bu cümleleri İnsan Kaynaklarına ve İnsan Kaynaklarının geleceğine taşıdığımızda neler söyleyebiliriz?

İnsan Kaynakları da değişiyor, tıpkı Personel Departmanından dönüştüğü gibi. İnsan Kaynakları artık Kaynak yerine İnsana odaklanmayı öğrenmekten bahsediyor. İnsan gücünü sahip olunan en değerli “kaynak” olarak tanımlamanın devamında yapılan yatırımların geri dönüşlerini hesaplamanın bir adım ötesine geçip, çalışanların değerlerini, kurumların değerlerini tanımaya öncelik veren yeni bir İnsan Kaynakları yaklaşımı geliştirmek durumunda. Bu değişim sürecinde “koçluk kültürünü” gerçekten anlayan ve uygulayabilen kurumlar fark yaratmaya devam edecekler. Artık Google’un eğlenceli ofislerini, Zappos’un değerlerini Facebook veya Twitter’da haber olarak paylaşmanın daha fazlasını yapıp hergün gidip geldiğimiz işyerlerine taşımamız gerekiyor. Tüm bu keyifli, daha insan odaklı ve aynı zamanda da zorlu süreçte bayrağı taşıyacak olan İnsan Kaynakları olacaktır.

Mine Kobal Ok

Mayıs 25, 2012 at 7:23 am Yorum bırakın

Kutunun İçinde Kalmak

Bir çok kurumsal şirket artık insanlarını kaynak gibi kullanmanın ötesinde onların yeteneklerini değerlendirmek üzerine yapılanıyor. Departman, yönetici isimleri Yetenek Yönetimi olarak değişiyor. Ne fark ediyor? Ya da neyin farklı olması hedefleniyor?

-Çalışanlarım üretim/ hizmet sürecinde kullanılan kaynaklardan daha ötede yetenekleri ve bilgileriyle varolması hedefleniyor.

-İş ortamının çalışanların yeteneklerini keşfedebileceği ve devamında geliştirebileceği şekilde yapılandırılması isteniyor.

Sanayileşme sürecinin tamamlandığı, “hayal etmenin bilgiden daha önemli olduğu” yeni dünyada kurumların ve çalışanların yetenekleri paralelinde büyüyebileceğini düşünüyorum. Bununla birlikte sorumluluğun da her iki tarafın omuzularında olduğuna da inanıyorum.

Küçük Bir Sır

Takım elbiseli ve “ciddi” iş dünyasında oynuyorsanız, ilgi duyduğunuz bir sanat alanını keşfedin, sonrasında yeteneğinize ihanet etmemek adına bol bol resim yapın, öykü yazın, şarkı söyleyin ya da gitar çalın. Sanat iddialı bir ifade ise hobi sözcüğünü de kullanabiliriz, hatta böylelikle pasta süslemesinden, yelken gibi spor alanlarına da geçiş bile yapabiliriz.

Renkli ve “eğlenceli” sanat dünyasındaysanız, iş dünyası ile ilgilenmeye başlayın, bırakın yaşmınıza mikro ve makro ekonomik değişkenler, finansal analizler, bilançolar, kaynak kullanım tabloları girsin. Belki de tahmin ettiğinizden daha fazla keyif alacaksınız, kim bilir? Ancak bildiğimiz işinize gerçekten çok yarayacağı:-)

Yaşamımızı sürdürmek için para kazandığımız alanı, yeteneğimizin olduğu sanat/ hobi ile bütünleştirebildiğimiz noktada, deneyimlediğimiz keyfin geri dönüşü  yaratıcılığımız ve  keşfettiğimiz anlamın büyümesi oluyor. Böylece kutunun dışına çıkmak yerine, kendimize kocaman renkli bir kutu inşa ediyoruz. Ve kutunun içinde yeteneğimizi yaşıyoruz:-) İşte küçük sır.

Söylemesi, yazması kadar uygulaması kolay mı? Biraz yetenek gerekiyor sadece…

Mine Kobal Ok

Şubat 15, 2012 at 9:41 am Yorum bırakın


Yeni gönderimlerden haberdar olmak için e-posta adresiniz

Diğer 86 aboneye katılın