Posts tagged ‘güçlü yönler’

Süpermen mi Olmak Lazım?

Süpermen mi olmak gerekiyor, en iyi “ben” ile tanışmak için?

Aslında hepimizin “Süpermen” olduğumuz alanlar var. Güçlü yönlerimizi kullandığımız, yaptığımız işe kendi rengimizi ve enerjimizi kattığımız, potansiyelimizi gerçekten yansıttığımız alanlar var.

Keşfetmek için bir kaç soru ile başlamak isterseniz:

-Çevrenizdeki diğer kişilerden daha farklı Siz neler yapıyorsunuz?

-Saate bakmak hiç aklınıza gelmeden, hatta yorulmadan/ yorgunluğunuzu fark etmeden tüm gün neler yapabilirsiniz?

-Sizi meraklandıran ya da heyecanlandıran alanlar neler?

-Çevrenizde Sizi daha yakından tanıyan kişilere bu soruları yöneltseniz (hatta yöneltin) Sizin güçlü yönleriniz için neler söylüyor olurlar? *Burada kritik bir noktanın altını çizmek gerekiyor. “sen sevgi dolusun”, “hoşgörülüsün” ya da “pek cesursun” dememin devamında bu görüşlerini destekleyecek somut davranış örneklerini de duymak istediğinizi ekleyin.

Güçlü yönlerinizi keşfettiğinizde yaptığınız işin tanımından bağımsız “nasıl değer yaratabileceğinize”, “nasıl keyif alabileceğinize” ve “nasıl daha da verimli olabileceğinize” ilişkin bir reçeteniz oluyor. İşte “anlam” bulabilmek, Maslow’un basamaklarında daha yukarılarda bir dilimde yer alabilmek için ilk adım güçlü yönleri bilmek aslında. Benim öne çıkan güçlü yönüm “merak etmek”. Bu merak dedikodu ve magazin içerikli bir merak değil tabii ki:-) Araştırmalar ne diyor, farklı görüşler nasıl dile getirilmiş, daha da başka bir açıdan baktığımızda neler öne çıkıyor” benzeri bir bilgi açlığı benim merakım. Eğitim danışmanlığı yaparken, işin mutfak kısmında tasarım aşamasında nefis bir geri dönüşü oluyor bu merakın. Daha sonra aynı merakı koçluk süreçlerine ve seminer salonlarına taşıdığımda, bedenen orada olmanın ötesinde, ruhen ve zihnen de orada olabilmek, “güçlü sorular” sorabilmek, “kocaman fil kulaklarıyla dinleyebilmek” gibi hediyelerle keyif alıyorum. İçinde merak olmayan bir koçluk görüşmesi veya seminer sadece sıkıcı tuzsuz bir iş olurdu, asla daah fazlası değil.

Güçlü yönlerin diğer bir faydası ise artık alışkanlığa dönüşen “gelişim alanlarımıza odaklanmam gerekiyor” cümlesine pratik bir çözüm getirmesi. Öne çıkan güçlü yönlerin penceresinden gelişim alanlarına bakmak ve bu bakış açısıyla “şu ana kadar yaptıklarınızdan daha farklı ne yapmak Size iyi gelecektir?” sorusunu sormak çoğu zaman şaşırtıcı yanıtları tetikleyecektir.

Eğer güçlü yönlerinizi daha akademik bir çalışma ile keşfetmek isterseniz:

http://www.authentichappiness.sas.upenn.edu/Default.aspx adresinden VIA Survey of Character Strenghts bağlantısı ile devam edebilirsiniz. Ya da daha kısa bir seçenek için Martin Seligman’ın Gerçek Mutluluk kitabını karıştırabilirsiniz.

Mine Kobal Ok, ACC

Ekim 3, 2012 at 11:13 am Yorum bırakın

Oyun Penceresinden Bakmak

Bir koçluk sorusu: İşiniz bir bilgisayar oyunu olsaydı nasıl olurdu?

-Bilgisayar oyunları çok kolay değildir, bununla birlikte çok zor da değildir. Tam dozunda olduğunda hem keyif alırsınız, hem de biraz zorlanırsınız. İşinizde neler Sizi zorluyor, bununla birlikte zorlandığınız için nelerden keyif alıyorsunuz?

– Oyuncuları bilgisayar ekranının karşısına saatlerce bağlayan sihri, işinize taşıdığınızda bütün bir gün ne yapabileceğinizi düşünüyorsunuz? Bu soruya verdiğiniz yanıt Sizin tutkunuz, güçlü yönleriniz için de güçlü bir ipucu olacaktır.

-Oyunda karşınıza çıkan sürpriz canları, yardımcı malzemeleri, ek süreleri, bonusları işinize yansıttığınızda, fark ettiğiniz “bonuslar” neler? Siz birlikte çalıştığınız arkadaşlarınız için ne sıklıkta/ hangi bonusları sunuyorsunuz? Onlar için de keyifli bir oyun yaratabileceğimizi bilmek de iyi bir şey.

-Oyunlarda rekabet vardır. Bilgisayarla, zamanla, daha önceki oyuncularla ya da her kiminle oynuyorsanız onunla. İşinizde kimlerle rakipsiniz? Bu rekabetten neler öğreniyorsunuz? Kendi içinizdeki rekabete baktığınızda potansiyelinizi yansıtmak, kendinizin en iyi hali olmak için neler yapıyorsunuz? Zaman ile aranız nasıl?

-Oyunlar adları üzerinde oyundur, sonunda ölüm yoktur. “Game over” yazısı sonrası en baştan tekrar başlayabilirsiniz. İşte aslında sadece iştir, kendisinden daha çok bir şeyler beklemediğimiz sürece:-) Sonunda da ölüm yoktur, her zaman baştan başlanabilir. Önceki puanlarımızı kaybetmiş olsak da, canlarımız yenilenmiştir en azından. En önemlisi nasıl oynayacağımızı, rekabet kurallarını öğrenmişizdir. Yeni bir tur, yeni bir şansa ne kadar hazırız?

Eğer kariyerinize bir de koçluk pencerisinden bakmak isterseniz, oyun metaforunu seveceksiniz:-)

Son söz: Şansınız bol olsun:-)

Mine Kobal Ok

Ağustos 9, 2012 at 11:20 am 1 yorum


Yeni gönderimlerden haberdar olmak için e-posta adresiniz

Diğer 86 aboneye katılın